Genel bilgiler
 
  Ana Sayfa
  Gazete Köşe yazıları
  Hava Durumu
  Son Depremler
  Tv Yayın Akışı
  Ekol Hoca - Sanal Dersane
  ÖSYM
  Hafta Hafta Gebelik
  HÜRRİYET EMLAK
  Kuran-ı Kerim Dinle
  Rüya Tabirleri
  Oyunlar
  Ney Video
  ŞİİR
  Hüsem Doğan
  Ziyaretşi defteri
  Şifalı Bitkilerle Tedavi
Şifalı Bitkilerle Tedavi
ÇOK YARARLI BİR TERKİP Aşağıdaki terkip 1971 yılında Tibet’te yapılan kazılarda ortaya çıkarılan tuğla tabletlerin okunması suretiyle keşfedilmiş olup, M.Ö.2-3 bin yıllarına ait bir buluş olduğu tahmin edilmektedir. 50 gram kuru sarımsak kabuklarından soyulur ve bol suda yıkanır. Sonra ince ince –kesilerek toprak veya ağaç havanda dövülür, 300 gram halis elma sirkesinin içine konularak karıştırılır. Bu karışım bir şişeye konularak ağzı kapatılır, 10 gün süre ile serin bir yerde beklemeye bırakılır. Daha sonra sık bir bezden geçirilerek iyice süzülür, 3 gün daha bekletilir. Hazırlanmış bu ilaç sabah, öğle ve akşam yemeklerinde 25’er damla damlatılmak suretiyle tüketilir. Bu terkibin beş senede bir tekrarlanması tavsiye edilir. Aşağıda tarif edildiği şekilde, oda hararetinde 50 gram süte damlatılmak suretiyle de kullanılabilir: Günler sabah öğle yemeği akşam yemeği damla 1 1 3 3 “ 2 4 5 6 “ 3 7 8 9 “ 4 10 11 12 “ 5 13 14 15 “ 6 15 14 13 “ 7 12 11 10 “ 8 9 8 7 “ 9 6 5 4 “ 10 3 2 1 “ 11 25 25 25 “ Faydası: Vücudu gençleştirir, vücuttaki kireçli ve yağlı birikintileri bertaraf eder. Vücuttaki maddelerin değişmesini ve kan damarlarının elasktikiyetini sağlar. Enfaktüs, damar sertliği, stenokardi gibi rahatsızlıların ve tümörlerin gelişmesini engeller. YÜZDEKİ ÇİLLER: Yüzlerdeki çilleri geçirmek için, bir çay bardağ çiğ süt içerisine bir adet salatalık doğranarak konur, iki saat beklenir, süzülür. Salatalık tülbetten sıkılarak özünün süte geçmesi sağlanır. Bu süt ile yüze sık sık pamukla pansuman yapılır. Bu terkibe 10-15 gün devam edilirse yüzdeki çiller geçer. • Çiler de ayın şekilde yapılıp kullanılabilir. ZAYIFLIK 250 Gram kadar kuru kara üzümün içine bir çay kaşığı “kına kına”, bir tutam da “Pelin otu” katılır, et makinesinde çekilir. 3 litre suyun içine konulup yarı suyu gidinceye kadar kaynatılr. Daha sonra bir tülbentle süzüp kalan posası 2. defa 3 litre su ile yarı suyu gidinceye kadar kaynatılır. Süzüldükten sonra önceki üzüm suyuna katılır ve üzerine yeterince şeker ilave edilir. Sabahtan ikindiye kadar bol üzüm suyu içilir, su içilmemelidir. İkindiden sonra susuz kalınır. Akşamdan sonra da bol yoğurt yenir. Gece yarısı, içine bal katılmış süt içilir, geceleri bu terkip kesinlikle bırakılmamalıdır. Sabah kahvaltıda çay içilmemeli, süt içilmelidir. Tereyağı, peynir, bal ve rafadan yumurta yemeye devam edilmelidir. Öğle yemeği olarak fazla pişmemiş et, cızbız et veya köfte yenilir, yanında devamlı üzüm suyu içilir. VARİS: Varis toplar damarların bozulması ve kanında katılaşarak kan dolaşımının bozulması neticesi, toplar damarların şişmesi şeklinde olur. Tedavi için; Böbrek ve karaciğerin güçlenmesi ve kanın temizlenmesi gerekir. Ayrıca damarları güçlendirmek için C, K ve P vitaminli gıdalar sürekli ve bol yenilmelidir. Şifalı bitkilerle tedavisi: “Çoban çantası otu”, “Kekik”, “At kuyruğu otu” ve “At kestanesi’nin meyvesinin kabuğu” ayrı ayrı veya hepsi birlikte çay gibi demlenip günde 3-4 su bardağı içilir. Bu terkip aynı zamanda basur hastalığını da tedavi eder. • Ayrıca “Fındık yaprağı”, “Asma yaprağı” çayları varise çok iyi gelir. UYKUSUZLUK VE SİNİRLİLİK Uykusuzluk, vücutta çeşitli bozuklukların olduğunu gösteren bir alarmdır. Uyuyamama, hazımsızlık veya hazım yolları, solunum yolları, böbrek, sinir, kalp ve damar, ateşli hastalıklar ve hormon bozukluğu gibi rahatsızlıklara sebep olur. Özellikle karaciğer ve böbrekleri bozar. Pek çok hastalığın uyku bozukluğuna yol açabileceğinin unutulmaması gerekir. Kalp hastalıkları, yüksek kan basıncı, burun tıkanıklığı, romatizma, asabi ve ruhi hastalıklar, sindirim yetersizliğine bağlı şişkinlik ve gaz, astım ve horlama gibi. Sürekli kullanılan antibiyotik gibi bazı ilaçlar da uyku bozukluğuna yol açabilir. Ölçüsü kaçırılan akşam yemeklerinden kaçınmak gerekir. Yatak odası hergün uzunca bir süre havalandırılmalı, sıcaklığın fazla olmamasına dikkat edilmeli, hava eğer kuru ise nemlendirilmeli, yatak sert olmalı, pamuklu çarşaflar kullanılmalı, odada elektrikli veya elektronik aletler çalıştırılmamalıdır. Kolayca uykuya dalabilmek ve aralıksız uyuyabilmek için, hiçbir zararı olmayan bitki çaylarından yararlanılabilir. Bu çayların yatmadan, bir veya yarım saat önce içilmesi doğru olur. Kol banyosu: Her iki kol, bir küvete doldurulmuş soğuk suya sokulur. Su omuzlara kadar yükselebilir. Kollar suya sokulurken yavaşça yirmiye kadar sayılır, kollar sudan çıkarılır ve kurulanılmadan, kendiliklerinden kuruyana kadar sallanır. Hemen pijamalar giyilir ve doğruca yatağa girilir. Soğuk suyun etkisi tüm bedeni ve kalbi yatıştırır. Kol banyosu ile kişi yalnızca bedenini güçlendirmekle kalmayıp, rahat ve derin bir uykuya da dalar. Şifalı bitkilerle tedavisi: • Bir su bardağı süt ile, bir su bardağı yoğurt karıştırılır, 10 dakika bekletilip yatmadan önce yenilir. • Ayrıca “Alıç çiçek yarağı ve meyveleri”, “Fesleğen”, “Kedi otu”, “Karabaş otu”, “Lavanta çiçeği”, “Marul”, “Söğüt yaprağı”, “Oğul otu” ayrı ayrı veya karıştırılıp harman yapılır ve bu karışımdan bir su bardağı sıcak suya bir tatlı kaşığı kadar konur, 10 dakika demlenir, günde 2-3 bardak tok karna içilir. • 1 bardak sıcak suya 1 tatlı kaşığı ıhlamur konulur, 10-15 dakika demlenir, yatmadan önce içilir. Buna belli süre devam edilmelidir. • Havuç ve kereviz sapı’nın suyu karıştırılarak içilir. • Havuç ve lahana suyu karıştırılıp içilirse sakinleştirici etki yapar. • Mayıs papatyası çayına, dörtte bir oranında süt karıştırılır ve biraz bal ile tatlandırılarak içilir. • Kediotu kökü çayı, gün boyunca 3-4 bardak içilebilir. Yatmadan hemen önce içilen 1 bardak sıcak çay da oldukça rahatlatıcıdır. • Yulaf çayı, gün boyunca 2-4 bardak içilebilir. Ama yalnızca yatmadan önce sıcak içilen 1 bardak çay da rahatlatıcıdır. • Şerbetçiotu çayı, gün boyunca 2-3 bardak içilebilir. Ama yatmadan önce içilen 1 bardak sıcak çay da rahatlatıcıdır. • Nane çayı, yatmadan önce içildiğinde sinir sistemini rahatlatır. • Bir bardak sütün içine ince kıyılmış orta boy bir soğan eklenir ve kaynama derecesini aşmadan, 10-15 dakika ısıtılır, ılıklaşana kadar beklendikten sonra süzülür ve yatmadan önce içilir. Rahat bir uyku sağlar. • İnce kıyılmış 4-5 dal dereotu, 1 bardak kaynar suyla haşlanır, 5-6 dakika demlendikten sonra süzülür. Yatmadan önce içilir. İsteyen tatlandırabilir, ama tatlandırılmadığında tadı daha iyidir. • Yatmadan önce biraz anason çiğnenmelidir. TANSİYON: Tansiyonun bir çok sebepleri vardır. Bilinen bir sebebi varsa, onun tedavisi mutlaka yapılmalıdır. Tansiyon yüksekliği çok ciddi bir rahatsızlıktır. Doktor gözetiminde olunması faydalıdır. Eğer değişik zamanlarda yapılan ölçümler 16/9 mmhg değerinin üstünde ise, kişide yüksen kan basıncı var demektir. Yüksen kan basıncı başlangıç sürecinde kendini belli etmeyen, gizlice gelişen hastalıklardandır. Yıllar boyunca süren hastalık geç teşhis edildiğinde; kalp, dolaşım sistemi, beyin, böbrekler ve gözlerde artık tedavi edilemeyecek duruma ulaşmış organ bozuklukları meydana gelmiş olabilir. Geç kalmamış olmak için zaman zaman kan basıncını ölçtürmek ADALE AĞRISI • Terli çamaşırları en kısa zamanda değiştirmek ve üşütmemek gerekir. • Zeytin yağı ağrıyan yerlere masaj yapılır. Biberiye yağı ile yapılan masaj da etkilidir. • Bardak suya kilo taze fasulye ve çorba kaşığı tuz konur, haşlandıktan sonra süzülür, yemeklerden sonra birer fincan içilir. AĞIZ YARASI: Bazı insanlar da ağız içinde sebebi belirlenemeyen yaralar çıkar. Bu yaralar zamanla geçer, fakat tekrar çıkar. Hasta olan kişi öncelikle Behçet hastalığı testi yaptırmalı, böyle bir hastalık varsa doktorların tedavisine başvurmalıdır. • Şayet Behçet hastalığı yoksa, sabah akşam birer çay kaşığı “toz pakmaya” yutulursa iyi gelir. • Ayrıca karaciğere faydalı gıdalar yenilmeli, çikolata, patlıcan ve domates ile kola cinsi asitli içecekler kullanılmamalı, B vitaminli yiyecekler bol yenilmelidir. • Kekik kaynatılır, suy ile gargara yapılır. • Limon suyu ile gargara yapılır. • Kına kaynatılır, suyu ile ılık ılık gargara yapılır. • Bardak suda gram karbonat eritilir, bu su ile gargara yapılır. • Adaçayı kaynatılır, bu su ile ağız çalkalınır. • Zeytin yaprağı ağızda çiğnenir. • Günde birkaç hurma yenilir. • Nöbet şekeri veya nohut kadar şap ağızda emilir. • Dut pekmezi yenilmelidir. AĞIZ KOKUSU: • Ağız (nefes) kokması çeşitli rahatsızlıkların belirtisidir. Diş çürüklüğü, hazımsızlık (mide, bağırsak ve karaciğer salgıları yetersiz olursa), şeker hastalığı, boğaz iltihaplarında, akciğer vereminde, kanda üre yükselince ve devamlı kabız veya ishal olanlarda ağız (nefes) kokması da olur. Bu rahatsızlıklar teşhis ettirilip, tedavisi yapılınca nefes kokması da geçer. • Ağızda ardıç tohumu bulundurulup iyice ezilerek dolaştırılır ve yutulursa nefes kokularını yok eder. • Yemeklerden sonra 1-2 adet karanfil alıp ağızda uzun müddet tutulur ve emilir. • Bir miktar servi kozalağı ağızda çiğnenir. • Böğürtlen yaprağı ağızda çiğnenir. • Sirke ile karıştırılan bal ağızda çalkalanır. • Pırasa yaprağı ile defne yaprağı iyice ezilir, dişler ovulup temizlenir. AĞRI VE SIZILAR • 300 gram aşurelik buğday havanda dövülür ve güzelce yıkanır, sonra da kaynatmaya başlanır. Suyunu çektikçe su katılır. En sonunda lapa haline gelinc yarım kilo ekşi yoğurt, 25 gram şap, 25 gram limon tuzu ilave edilir. Bu karışımla beraber 15-20 dakika daha kaynatılır ve soğumaya bırakılır. Merhemin yarısı güzel bir beze konulur, ağrıyan yere akşamdan sarılır. Sızmaması için üzerine bir naylon geçirilir, sabah olunca sargı açılır ve o kısım yıkanır. Aynı işlem ertesi günü tekrar yapılır, merhemin diğer yarısı da aynı şekilde sarılır. • Diz ağrılarında; yarımşar limonun dört ayrı yerine dörder adet aspirin batırılır ve kor halindeki kömürün üzerine oturtulur. Limonlar kaynamaya başlayıp aspirinler eriyince alınır. Ağrıyan yerlere akşamdan kabuğu ile beraber sıcak sıcak yapıştırılır, üzeri tülbentle ve naylonla sarılır, bir gece bekletilir. Sabah kaldırılarak ağrılı yerler ılık su ile yıkanır. •
 
   
 
   
 
   
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol